Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy

0

Kos Adası‘na doğru. Eşimle planladığımız Bodrum tatilinde, yakın Yunanistan adalarını ziyaret etmek için hazırlıklara başlamıştık. Yunanistan hükümeti adalar için kapı vizesi uygulaması yapmış olsa da biz sıkıntı yaşamadan önceden Schengen Vizelerimizi alarak bir kaç adaya daha gitme fikriyle rezervasyonlarımızı gerçekleştirdik. Önce Bodrum Express Lines şirketinden Kos Adası için gidiş, geliş kişi başı 22 Euro’ya feribot biletlerini aldık. Kos Adası’nda uygun bir otele Booking üzerinden ücretsiz iptal edilebilir seçenekli rezervasyon yaptırdık. Hazırladığımız evraklar ile Kosmos şirketinden başvurarak 5 günlük bir bekleme süresinden sonra 6,5 aylık Schengen vizemizi aldık.

Sabah Sabah Turgutreis Stresi

İlk tatil yerimiz Gümüşlük olduğundan ve Kos Adası‘na namıdiğer İstanköy‘e yakınlığı sebebi ile Turgutreis çıkışlı feribot biletlerimiz elimizde hazırdı, pasaportlarımızda tertemiz 6,5 aylık Yunanistan’tan alınma Schengen vizelerimiz ile sabah 09:30 hareket saatli feribota yetişmek için kaldığımız otelden vakitlice çıkış yaptık.

Zaten kaldığımız otel ile Turgutreis Limanı yaklaşık 10 dakikalık bir mesafede idi. Turgutreis merkeze indiğimizde, ücretsiz olarak çay bahçelerinin orada bulunan uygun bir yere arabamızı park ettik. Sonrasında Marina’ya doğru ilerlemeye başladık, daha önceden gitmediğimiz için tam olarak nereden binileceğini bilmediğimizden sabah vakitlice çıkmamıza rağmen ufak koşuşturmaca ve stresle birlikte feribotun kalkış yapacağı alana yetişebildik. Hemen Bodrum Express Lines şirketine ait dış alanda bulunan mobodan check-in işlemlerimizi gerçekleştirdik, yanında yer alan büfeden de 15 TL karşılığında yurt dışı çıkış harç pullarımızı aldık.

Pasaport kontrolü için giriş kapısına doğru yanaştık, 20-30 kişilik bir sıra vardı. Sıra yavaş yavaş eridikten sonra, bizi içeri davet ettiler, önce çantalarımız x-ray cihazından geçirildi, pasaport kontrolü için sıraya girdik. Kısa süre sonra görevli polis memuru pasaportlarımıza onayı vererek doğruca feribota bindik. Feribot geniş ve temizdi. Yaklaşık 30-35 dakikalık bir yolculuk sonrası Kos Limanı‘na vardık. Burada racon feribotun arkasında beklemekmiş, biz de bu racona uyduk ve hızlıca feribottan inerek pasaport kontrol sırasına girdik. Farklı limanlardan gelen feribotlar da hemen hemen aynı saatlerde iniş yaptığından biraz kalabalıktı. Avrupa Birliği Vatandaşları ve Diğer Ülke Vatandaşları için 2 ayrı kuyruk vardı. Tabi ki Diğer Ülke Vatandaşları kuyruğu daha fazlaydı! Yaklaşık 20 dakikalık bir bekleme sonucu Yunan polisleri tarafından pasaportlarımıza giriş damgaları vuruldu ve resmen Yunanistan’a giriş yapmış olduk.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Kos Kalesi

Merhaba Yunanistan, Merhaba Kos

Zaten, gelmeden önce bir çok araştırma yapmış ve zamanı iyi değerlendirmek için neler yapılacağı konusunda kafamda bir plan oturtmuştum. Gümrükten çıktıktan sonra önce sağ tarafa doğru 5 dakikalık bir yürüyüş yaptık sonra sol tarafa. Hemen orada panoramik kısa şehir turu attıran mini trenler bizi bekliyordu. Kişi başı 7 Euro karşılığında bir şehir turu yapalım dedik. En ön sırada gayet güzel Yunan müzikleri eşliğinde adaya ait önemli cadde ve yerlerden geçiş yaparak yaklaşık 30 dk sonunda tekrar aynı yere geri geldik. Burada mini şehir turu yaptıran birden fazla firma mevcut, biz Mavi olan Blue Train‘i tercih ettik.

Blue Train - Kos Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Blue Train – Kos

Kos’u Keşfediyoruz

Kısa turumuzdan sonra limandan sol tarafa doğru dönerek rıhtıma doğru ilerliyoruz. Günübirlik geldiğimizden araç kiralamadık, zaten görülecek gezilecek yerler merkeze yakın bölgelerde. Kos Adası’nda fiyatları ortalama 40-80 Euro arasında değişen Buggy denen araçlar mevcut. Bu araçları denemek iyi bir deneyim olabilirdi fakat, akşam dönüş yapacağımızdan bu alternatifi de es geçtik. Yürüyerek çoğu yere ulaşabiliyorsunuz. Denize girecekseniz de gümrükten çıkış yaptıktansonra sağ tarafta bir çok beach bulunuyor. Bunlardan birini tercih ederek iyi vakit geçirebilirsiniz. Bizim gezimiz daha çok kültürel olduğundan denizi tercih etmedik.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Kos Merkez

Rıhtımda cafeler, hediyelik eşya satan dükkanlar, marketler sizi karşılıyor. Biz hemen bu dükkanlara girmeye başlıyoruz, tabi öğle saati yaklaştığı için hafiften de karnımız acıkmaya başlamıştı.Gözümüze Goody’s Burger House mekanını kestiriyoruz. Goody’s Yunan merkezli McDonald’s tarzı bir restoran. Bir çok burger seçeneği size sunuluyor. Dilerseniz Angus, dilerseniz domuz etli burger tercih edebiliyorsunuz. Burger fiyatları ortalama 5-8 Euro arasında değişiyor. Biz Mexican ve Texas BBQ’dan yana tercihlerimizi kullandık, gayet doyurucu ve lezzetliydi. Patates kızartması ayrıca alınıyor, 2-3 Euro civarında ama 1 tane patates kızartması 2-3 kişiye çok rahatlıkla yetebiliyor. İçecekler de 2-4 Euro arasında değişiyor.

Kos’un Simgesi Hipokrat

Kos Adası‘na adaptasyonumuz kısa sürdü. Artık girdiğimiz dükkanlarda Kalimera yani Günaydın demeye bile başlamıştık. Rıhtımın sonunda sağdan merdivenlerin oradan çıkınca Hipokrat Ağacı‘nın orada kendinizi buluyorsunuz.

Tıbbın babası diye bilinen, yeminiyle ünlü hekim Hipokrat, Kos Adası doğumlu. Meydanda bulunan bu ağaca Hipokrat Ağacı deniliyor. Hemen orada bulunan üst köprü ile Kos Kalesi‘ne ulaşım sağlanabiliyor. Kapalı olduğundan biz sadece kapısının fotoğrafını çekmekle yetindik.

Yine hemen meydanda bulunan Cezayirli Hasan Paşa Camii biraz yıkık dökük bir haldeydi ama restorasyon devam ediyordu. Dışarıdan görmek durumunda kaldık.

Hipokrat Ağacı çevresinde kısa bir süre vakit geçirdikten sonra kendimizi iç kısımlara doğru vuruyoruz.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Hipokrat Meydanı, Hipokrat Ağacı
Cezayirli Hasan Paşa Camii Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Cezayirli Hasan Paşa Camii

Sıradaki hedefimiz Defterdar İbrahim Paşa Cami. İnternet araştırmalarımda ibadete açık olarak lanse edilen cami ile benim gördüğüm yapı arasında hayli fark olduğu yönünde. Restorasyona alınmış ve geçmiş dönemde adada meydana gelen depremden zarar görmüş durumdaydı.

Defterdar İbrahim Paşa Camii Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Defterdar İbrahim Paşa Camii

Kendimizi Kos Adası‘nın Özgürlük Meydanı olarak bilinen Eleftheria‘da buluyoruz. Bildiğiniz hafif geniş alanlı bir meydan işte. Adanın en merkezi yeri, cafeler, bankalar, resmi binalar, çarşı vb. bir çok şey bu meydanda. Resim de görünmese de Begonviller her yerde mor renkleri ile meydanı şenlendiriyor.

Eleftheria Meydanı Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Eleftheria Meydanı

Burada gözümüze bir yer takılıyor ve hemen oraya giriyoruz. Aslında burası aradığımız yerlerden biri, Dimotiki Agora yani Belediye Pazarı, bu pazarda yok yok. Hediyelik eşyadan tutun sebze meyveye kadar her şey bu pazarda mevcut. Pazar dediğime bakmayın aslında, burası tamamen market tadında. Buradan işe yarar bir kaç şey alıyoruz kendimize ve yolumuza devam ediyoruz.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Dimotiki Agora
Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Belediye Pazarı

Aslında bir çok mekan Eleftheria Meydanı‘nda yer alıyor. Kapalı olan Kos Arkeoloji Müzesi‘ni de fotoğraflamadan geçmiyoruz. Tam öğlen sıcağında meydanda olduğumuzdan çok kalabalık değildi ama yine de kafelerde dinlenen insanlar vardı.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Kos Arkeoloji Müzesi

Pazar alışverişimizi tamamladıktan sonra arka kapıdan çıkarak yolumuza devam ettik. Ufak merdivenleri çıkınca karşımızda Aya Paraskevi Kilisesi, standart Akdeniz renklerinde açık pembe, mavi ve beyaz. Bu yapıda baya hırpalanmış durumda. Anlaşılan o ki deprem buralara baya bir zarar vermiş. Açık değildi maalesef, açık olsaydı mutlaka içeriyi keşfetmek isterdik. Bizans mimarisinin en canlı örnekleri arasında yer aldığı söylenmektedir.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Aya Paraskevi Kilisesi

Sağlı sollu dükkanların bulunduğu daracık sokaklarda ilerliyoruz, çoğu yer hediyelik eşya dükkanı biz de bir kaç dükkana girerek fiyat araştırması yapıyoruz. 1 Euro olan magnetler 2-3 Eurolara çıkmış durumda. Standart olarak buzdolabımızın kapağına yapıştırmak için 1 tane magnet alarak, sokaklarda dolaşmaya devam ettik.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Kos Sokakları

Yavaş yavaş sokaklarda ilerlerken kendimizi Old Town yani Eski Merkez‘de buluyoruz. Burası da yine küçük küçük dükkanların bulunduğu bir alışveriş sokağı hüviyetinde. Binalar eski ve korunmuş, şirin mi şirin yapılara sahipler.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Old Town
Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Old Town

Eski şehirden aşağı inerken ilginç bir mekan gözümüze çarptı. Burası küçük balıklarla masaj seansı yapılan bir yer. Evexis Fish Spa olarak geçen mekanda küçük küçük akvaryumların içinde yer alan balıklar ayaklarınıza masaj yapıyor. Mekan sahibi kadın Türkçe konuşuyordu, askeri nizam ile ayaklar yıkanacak, kurulanacak, akvaryuma sokulacak vb. bize direktifleri ile sonunda seans başladı ve rahatlamış bir şekilde seansımızı tamamladık. 15 dk’lık seans 5 Euro, 25 dk’lık seans 7 Euro. Ayaklarınızda hafif bir gıdıklama hissi oluşuyor ama bu işlemi yaptırdıktan sonra biz bir kaç saat daha rahat yürürüz moduna girmiştik, nitekim de öyle oldu.

Evexis Fish Spa Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Evexis Fish Spa

18:00’da kalkacak olan feribot saatimiz yaklaşmıştı. Yeniden rıhtıma indik ve yavaş yavaş gümrüğe doğru ilerledik. 1 saatimiz daha vardı ve gider ayak yine buranın güzel tadlarından atıştırarak gitmek istedik. Gümrükten çıkınca sağ tarafa ilerlediğinizde internette pek meşhur olan Nick the Fisherman restoranına gidiyorsunuz. Biz de tam oraya giderken hemen onun yanında yer alan mekandan tatlı bir ses “buyrun hoşgeldiniz” dedi. Bu etkiyle birlikte geri dönerek o mekana oturduk. Burası, hemen Nick the Fisherman‘e gelmeden bir dükkan önce olan Sardelles. Bizi kapıda karşılayan Baran, İzmir’de okuyor. Bodrum’da yaşıyor, arada sırada Bodrum’a gidip geliyormuş. Hoş sohbetlerimiz oldu. Burada yediğimiz buharda pişirilen Midye Haşlama ve Kalamar gerçekten müthişti. Çok güzel bir ev sahipliği yaparak bizi uğurladılar.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Sardelles Kos
Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Sardelles Kalamar
Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Sardelles Midye Haşlama

Biz mekandan çıkıp yine bir miktar yürüyerek yemeğimizin üzerine dondurmalarımızı yedikten sonra artık Kos’tan ayrılmak için gümrüğe doğru yola koyulduk. Pasaport işlemlerinden sonra Duty Free’yi ziyaret ettik. Fiyatlar gayet makul seviyedeydi. Ardından feribota binerek tekrardan Turgutreis Limanı‘na geri döndük.

Günü birlik ne kadar yaşanıyorsa daha fazlasını Kos’ta yaşadık. Güzeldi, tekrar gidilesi görülesi, gece muhabbeti yapılası bir yer.

Kos Adası’nda Ne Yenir?

Her türlü deni mahsülü rahatlıkla yenebilir. Kalamar, karides, ahtapot, midye, balık vb. Mezeleri, Uzo içkileri, Greek yani Yunan Salatası rahatlıkla yenebilir.

Kos Gece Hayatı

Gece Kos’ta kalmadık fakat gece hayatı olarak diğer Yunan adalarına göre daha durağan bir ada burası.

Bodrum’un Karşısındaki Avrupa Kos Adası – İstanköy
Kos Adası

12 Adalardan Biri Kos Adası (İstanköy)

Bize yakın olan, bir çok Türk’ün yaşadığı, yaklaşık 55 bin nüfusa sahip Yunanistan’a ait 12 Adalar’dan Kos Adası‘nda yabancı diliniz olmasa da çok rahatlıkla insanlarla dialog kurabiliyorsunuz. Zaten 2500’den fazla kelimenin kötü Türkçe ile aynı konuşuluyor, sadece sonlarına i eki getiriliyor. Örnek; Kalamar-Kalamari, Adet-Adeti, Biftek-Bifteki, Hamam-Hamami vb.

Kos-Bodrum, Bodrum-Kos seferleri her gün yapıldığından günü birlik çalışmaya giden bile var adada. Bodrum-Kos arası sadece 8 deniz mili mesafede. Bir çok Türk restoran mevcut. Ama biz gitmişken Yunan restoranlarını denemek istedik.

Kos diğer adalara göre daha bir şehirleşmiş bir ada, bu nedenle çok fazla hayallere kapılmayın.

Siesta’ya dikkat edin, 12:00-16:00 saatleri arasında genellikle çoğu işletme dükkanlarını kapatıyor ve dinlenmeye çekiliyor, biz gezintimiz esnasında bunlara denk geldik.

Kos Adası için vize gerekiyor mu?

Kos Adası da Avrupa Birliğe bağlı bir ülke olan Yunanistan’a bağlı olduğundan tabi ki de vize gerekmektedir. İster Schengen vizesi alırsınız, isterseniz kapı vizesi alırsınız. Bir çok tur firmasında “Vizesiz Yunan Adaları” sloganları geçiyor, bunlara kulak asmayın. Vizesiz girilen bir AB ülkesi maalesef şu durumda söz konusu değil. Mantıklı olan bir kaç ada gezmek ve daha sonrasında da farklı avrupa ülkelerine gidebilmek için Schengen vizesi almaktır. Schengen Vizesi ile kapı vizesi arasında yaklaşık 15-20 Euro’luk bir fark bulunmaktadır. O nedenle son zamanlarda insanlar artık kapı vizesinden daha çok Schengen Vizesi’ne yönelmiş durumdalar.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz