Evliliğimizin 2. günü, Kappa Tur ile Baştan Başa Büyük İtalya Turu’nun ilk günü, biraz yorgun biraz heyecanlı. Zaten tatil de atraksiyonlu başladı. Sabah 05.30’da Murat(Kara Murat) kardeşim, bizi Atatürk Hava Limanı Dış Hatlar terminaline bıraktı. O an ki aceleyle Murat’ın Notebook çantasını da kendi valizimiz olarak algılayıp onu da yanımıza alarak araçtan indik. İlk güvenlik notasından geçtikten sonra, çantanın Murat’ın olduğunu fark ederek hemen Murat’ı aradım. Murat geri geldi, dışarı çıkarak çantayı kendisine teslim ettim.
Havaalanında Koşuşturmaca
Şimdi sırada Kappa Tur masasını bulmak vardı. Bir o tarafa, bir bu tarafa derken 7 nolu masada Kappa Tur’dan bir arkadaşa sonunda ulaşabildik. Kimlik ibrazımızın ardından kendisinden uçak bileti ve tur dokümanlarını aldık. Hemen kendimizi THY bankosunda aldık, valizlerimizi teslim ettikten sonra, ufak bir kahvaltı atıştırmasının ardından bizi bekleyen, 2. kontrol noktasına Polis kontrolüne doğru ilerlemeden önce hiç bir ülkede olmayan çıkış harç pullarımızı aldık(kişi başı 15 TL). Sabah erken saat olmasına rağmen kabalalık bir gün olacağı belli gibiydi. Yaklaşık 10 dk’lık bir beklemenin ardından Pasaport kontrolünden geçtik. Hemen kendimizi Duty Free’ye attık. Ne var ne yok diye bakarken bir taraftan da gözüm saatte, daha ilk günden uçağı kaçırmaya gerek yok.
Belirtilen kapıya gidişimizle birlikte kalabalık olan sıraya girdik. Otobüs ile terminal binasından ayrılırken, bizi nelerin beklediğinden habersiz, bir o kadar da heyecanlı ve yorgunduk. İlk bomba uçakta patladı. Eşim ve benim için ayrı yerler verilmişti. Tur’a birlikte kayıt olmamıza rağmen neden farklı yerler verildiği konusunda hiç bir fikrimiz yoktu. Kendisini grup lideri gibi gösteren bir bayandan yardım talep ettik aldığımız yanıt “siz benim grubumda değilsiniz.” oldu. Kendi imkanlarımız ve yardım talebimizle eşimle yan yana koltuklarda oturmayı başarabildik. Uçak rötarsız olarak kalkışını gerçekleştirdi. THY her zaman ki gibi kalitesinden ödün vermeden hizmetini verdi.
İtalya’ya gidiyoruz…
İlk hedef Torino Hava Limanıydı. Torino’ya inişimiz 11:00 gibi gerçekleşti. Hava limanının her tarafından genellikle İtalyanca yazılar vardı, bir taraftan bunları çözmeye gayret ederken, diğer taraftan İtalyan Polis kontrolünden geçmek için sıraya girmemiz gerekiyordu. Öncelikle eşim Polis noktasına gitti.
Herkesin işlemleri 1-2 dk sürerken, eşimin işlemi uzamıştı. Ama neden? Sert bakışlı, kolunda Torino’ya ait bordo-beyaz bilekliği olan İtalyan Polis “uff puff” ibareleriyle kafasını sallıyordu. Bir sorun vardı ama ne? Vize alırken başımıza gelen sorun burada da başımıza geldi ve bilgisayar sistemlerinde sorun olduğunu anladık. Eşimin bilgilerini bilgisayardan kontrol etmeden damgasını vurarak gönderdi. Ben de aynı şekilde bilgisayar sistemi olmadan kontrolden geçtim.
Direk olarak bir lavabo ihtiyacı için Tuvaleti aramaya başladık. Neyse ki İtalyanca’nın çok zor bir yazım şekli olmadığından hemen ilgili yeri gördük. Sonrasında valizlerimizi almak için beklemeye başladık. Torino Hava Alanı küçük bir hava alanı, çok fazla beklemeden valizlerimiz geldi. Ehh tabi sigara ihtiyacım had safhada. Dışarı çıkıp sigara içmek istediğimi belirttim eşime. Birlikte dışarıya çıktık. Bu arada bir kaç Türk Vatandaşı’nı da orada gördük. Sizde mi Kappa Tur diye belirttik. Evet cevabını aldık. Grup üyelerine rastlamış olduk Torino Hava Alanında….
İtalyadayız
Yanımıza bir beyefendi geldi. Kötü aksanı ile bize İngilizce bir şeyler mırıldandı. Nereden çıkacağını anlatmaya çalıştı. Sen Türk müsün dedim. Evet dedi. Havaalanı’nda dışarıya çıkacağım arkadaş gelip beni alacak dedi. Vallahi biz de buraya ilk defa geldik bilmiyoruz dedik. Başladı anlatmaya “Yahu polis de benim pasaportta sorun var diye baya bir baktı, gitti sorgulattı. 12 aylık oturumum var. Bu işleri hallediyoruz işte. Buradan arkadaş gelip beni alacak. Fransa’ya gideceğiz.. Orada kalacağız…” derken biz usul usul grup üyelerinin yanına doğru yanaşmaya başladık.
Neyse herkes valizini almış ve havaalanı dışına çıkmıştı. Tur Rehberi’nin orada duran bayanlardan biri olduğunu öğrendik. Serap Hanım…. “Eveeett Kappa Tur gidelim” dedi. Herkes usul usul valizlerini sürükleye sürükleye hava alanının sol tarafına doğru yürümeye başladı. Park alanında Kappa Tur’a ait 34 plakalı otobüs bizi bekliyordu. Şoför amca “beyaz atleti” ile bizi karşıladı. “Neredesiniz yahu, biraz geciktiniz” dedi samimi bir şekilde. Valizler bagaja yerleştirilirken ben otobüsün 2. sırasındaki yerimizi almıştım bile. Bagaj işlemleri tamamlandıktan sonra herkes otobüse bindi ve yolculuk başladı. Torino’da ilk gözüme çarpan sakin ve temiz yollar idi. Ardından Pirelli lastik fabrikasını gördük. Hava ne soğuk-ne sıcak ama pusluydu. Acaba tüm İtalya böyle miydi?
Neden İtalya’da Torino’ya indik öncelikle diye anlatırken Serap Hanım, buraya inmenin daha maliyet açısından düşük olduğunu iletti. Madem Torino’ya inmek maliyeti düşürüyor, en azından bir panoramik Torino turu yapsaydık değil mi ? Ama nafile. Kappatur bunu da düşünemedi. Otobüs mazot yakar mazallah…
[…] İtalya Turu yazıma buradan […]