Sıcakların bastırdığı 2018 yılı Ağustos ayı idi. Yunanistan’tan alınan vizemiz hali hazırda mevcuttu. Bunu yine bir tatilde değerlendirmek amacıyla bu kez Yunanistan’ın Thassos Adası‘na namı diğer Taşoz Adası‘na gitmek için planlama yapmıştık. Daha önce bir çok yazı okumuştum Thassos‘la ilgili. Ama bu kez tatilimiz daha farklı alternatif bir tatil olacaktı. Türkiye’den sonra ilk defa yurt dışında kamp kuracaktık.
Kamp alanı için bir kaç yer kafamızda vardı. Artık Thassos‘a inince onu düşünürüz dedik ve yarı planlı yarı plansız bu işe kalkıştık.
Araba ile yurt dışına çıkmak için daha önce zaten sigorta yaptırmıştık. Sabah erken saatte İstanbul Anadolu Yakası’ndan yola çıktık. Mola vere vere yaklaşık 3,5 saatlik bir yolculuk sonrası İpsala Sınır Kapısı‘na vardık. İnsanlar tatillerini komşuda değerlendirmek için sıraya girmişti, gümrük kalabalıktı. Hemen orada gümrükten çıkış harç pullarımızı 15 TL karşılığında aldık. Yaklaşık 1 saatlik bir bekleme ve 3 kontrolden geçtikten sonra, Meriç Nehri üzerinden geçerek Yunan Sınır Kapısı’na vardık. Bu tarafta da baya bir sıra vardı, yaklaşık 1 saat kadar burada bekledikten sonra sıra bize geldi. Pasaport kontrolü sonrası resmen Yunanistan’a girmiş olduk. Daha önce Alexandrapoli‘ye gittiğimizden bu yolları öğrenmiştik.
Yunan otoyolundan hiç bir yere sapmadan Alexandroupolis(Dedeağaç), Komotini(Gümülcine), Xhanti(İskeçe) takip ederek. Keramoti sapağına kadar geldik. Zaten Thassos feribot işareti görüyorsunuz. Birinci değil, ikinci çıkıştan Keramoti kasabasına devam ederek sahile kadar indik. Kipi Sınır Kapısı’nda Keramoti(Keremetli) yaklaşık 181 km. Burada feribotlarla 45 dk bir sürede Thassos‘a ulaşabiliyorsunuz. Sefer saatlerine buradan ulaşabilirsiniz. Küçük araç ve şoför için 18 Euro, ekstra her kişi için 4 Euro’ya bilet alınıyor. Ayrıca Thassos Ferries sitesinden diğer fiyatlara da bakabilirsiniz.
Biz hemen biletlerimizi oradaki gişeden aldık, zaten gişede duran kadınlar Türkçe biliyor ve rahatlıkla anlaşabiliyorsunuz. Sonra araçları sırayla feribota almaya başlıyorlar. Feribottaki görevliler biraz agresif, onların verdiği talimatlara hemen uymanızı ve ilgili yerlere araçlarınızı çekmenizi istiyorlar, Türkçe’de biliyorlar. Biz de aracımızı gösterdikleri yere park ettikten sonra feribotun üst kısmına çıkarak manzaranın keyfini çıkarmaya başladık. Feribotun oturma ve restoran bölümlerinden ne ararsanız var. Çok şık dizany edilmiş. Ortalama 45 dk sonra Limenas’e vardık. Hızlı bir şekilde aracımızla feribottan çıktıktan sonra bir şeyler atıştırıp sonra kamp yapacağımız alana geçelim dedik. Hemen sağ tarafa devam ettiğimizde bir çok restoran burada bizi karşıladı. Biz Mouses Restoran‘a girdik. Burada da güler yüzlü olarak bizi karşıladılar. Yemeklerimizi yiyip, Mythos biralarımızı yudumladıktan sonra, yemek esnasında karar verdiğimiz Camping Golden Beach adresini navigasyona yazarak yola çıktık. Dar, ağaçlıklar altında, çok virajlı yollardan geçerek 12 km’lik yolu 20 dk da giderek Golden Beach Camping‘e ulaştık. Aracımızı dışarı çekerek gişeye gidip bilgi aldık. Elimize Golden Beach Camping‘a ait kroki, fiyat listesi ve kurallardan oluşan 3 tane doküman verdiler ve gidip çadır kurulacak yerlere bakmamızı ve uygun bir yer bulup onlara haber vermemizi istediler. Biz de hemen çadır alanına giderek kendimize uygun bir yer bulduk. Gidip görevliye bilgi verdik aracımızla içeri girerek çadırımızı kısa sürede kurduk ve küçük obamızı hazır hale getirdik.
İçerikler
Camping Golden Beach Thassos
Bu kamp alanında hem çadır, hem karavan, hem hazır karavan seçenekleri mevcut. Tuvalet, duş alanı, elektrik, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, sağlık odası, mini market, oyun alanı, tv alanı, çocuk eğlence alanı, mutfak, bar gibi bir çok olanak mevcut. Genel olarak temiz ve insanlar birbirine saygılı. Fiyatlar da ortalama diyebiliriz. Yalnız burada önemli bir nokta hem çadır yerine, hem de çadırda kalacak kişi sayısına göre para ödüyorsunuz. Biz mesela küçük çadır için 6,80 Euro ve 2 kişi için günlük 11,80 Euro ödedik. Yani iki kişi için günlük toplamda 18,60 Euro ödedik. Eğer aracınızın içeride kalmasını istiyorsanız günlük 3,80 Euro da ona ödemeniz gerekiyor. Ama zaten dışarıda bir çok arabayı çekeceğiniz yer olduğundan fazla gerek kalmıyor buna.
Çadırımızı kurduktan sonra kamp alanı dışına çıkıp biraz gezindik, yine burada her bütçeye uygun yemek yerleri, market, vb. eğlence alanları mevcut. Günün yorgunluğu ile zaten biz kısa süre sonra çadırımıza geçerek günü sonlandırdık.
Thasso’da İlk Gün ve Marble Beach
Bizim için kampın en güzel taraflarından biri sabah erken kalkmaktır. Sabah erken kalkıp hemen kamp ocağımızda kahvelerimizi yaparak, sahile ünlü Golden Beach‘e indik. Zaten çadırımız ile sahil arası 10 adım :) . Havabiraz rüzgarlıydı, Golden Beach direk rüzgar alan bir yer olduğundan deniz dalgalıydı. Hedefimizde bugün ünlü beyaz kum Marble Beach(Saliara), doğal göl deniz Giola ve Aliki koyu vardı. Önce yakın olan Marble Beach’e doğru yola çıktık, 30 dk’lık bir yolculuk sonrası mermer tozlu yollardan geçerek ve arabamızı da mahvederek Marble Beach‘e indik. Beklediğimizden daha kötü bir görüntü vardı aslında, mermer tozundan dolayı türkuaz deniz görüntüsü, çok temiz değildi ve kalabalıktı burada biraz keşif sonrası fazla kalmadan dönüş yoluna geçtik.
Aliki Beach – Aliki Arkeoloji Sitesi
Bu kez Aliki Beach‘e 30 dakikalık bir yolculuk sonrası vardık. Yol kenarın aracımızı park ederek plaja indik. Burası çok daha sevimli, temiz bir plajdı. Güzel bir yere sandalyelerimizi atarak denize girip buranın tadını çıkardık. Sonra hemen üst kısımdaki restoranlardan birine oturarak bol mezeli yemeklerimizi yiyip içeceklerimiz içtik. Artık bunları sindirme zamanı gelmişti. Eşyalarımızı sahilde bırakarak keçi yollarından Aliki Arkeoloji Sitesi’ni gezmeye başladık. Her bir noktasına kadar burayı gezdik. Gezilip görülmesi gereken ve huzur veren bir yer burası. Gün henüz bitmemişti ve gidilecek daha çok yer vardı. Eşyalarımızı toplayarak yola çıktık.
Giola Lagoon
Bu kez Giola‘yı görecektik. Giola’ya giderken yine yol üzerinde yer alan Monastery of St Arhangel Mihail(Başmelek Mikail Manastırı) de mola verdik. Özel verdikleri kıyafetler ile içeri girerek bölümleri tek tek ziyaret ettik. Denizden üst kısımda bulunan muhteşem bir kiliseye sahip olan manastır, yüksek kayalıklar üzerine yemyeşil yamaçlar arasına kurulmuş. Başmelek Mikail Manastırı Thassos Adası’ndaki en eski ve en büyük manastır olduğu söylenmektedir.
Tekrar aracımıza binerek yolumuza devam ettik. Aliki‘den 15 dk sonra yol kenarına aracı park ettik ve toprak yoldan aşağı doğru yürüyerek inmeye başladık. Bazıları araçlarıyla belli bir yere kadar gidebiliyor sonrasında zaten gidebileceğiniz bir yol yok. Ayrıca, ATV ile aşağı yukarı 3 Euro karşılığında servis yapılıyor.
Bu aşağı inmenin bir de çıkışı olacaktı da neyse, 15-20 dk bir yürüyüş mesafesi ile Giola‘ya vardık. Hemen deniz kenarında deniz suyuyla içi dolu doğal bir göl gibi. Belirli yükselikten insanlar içine atlayıp eğleniyordu. Biz de bunu denemeliydik, biz de kendimize uygun yükseklikten Giola’ya kendimizi bıraktık. Zevkliydi, fakat rüzgar ve dalgalı olduğunda tehlikeli olabilirdi. Burada da biraz vakit geçirdikten sonra dönüş yoluna geçmeliydik, yokuş aşağı inişimiz 15-20 dk sürmüş ama yokuş yukarı çıkışımız 35-40 dk arası olmuştu. Bitkin bir şekilde aracımıza binerek yola devam ettik ve kamp alanımız Golden Beach‘e ulaştık ve Thassos’da ikinci günümüzü de bitirmiş olduk.
Thassos’da 3. Gün
Yine erkenden başladık güne. Bu kez hedefimiz Thassos Adası‘nı tam tur dönmek vardı. Yaklaşık 102 km uzunluğundaki bu alan da bir çok plaj ve koy bulunuyor. Biz de elimizden geldiğince hepsine girmeye çalıştık. İlk hedefimiz de Glifoneri Beach vardı. Şans eseri aslında arabayla geçerken gördüm tabelasını ve iyi ki görmüşüz. Küçük şirin, muhteşem ötesi bir Beach burası. Kesinlikle bizim favori mekanımız oldu. Burada ayrıca restoran da mevcut, her yerde olduğu gibi burada da sandalyelerinizi istediğiniz yere koyarak denize girebilirsiniz. Suyu biraz sığ ama çok berrak. Kısaca burası anlaşılmaz yaşanır.
Glifoneri‘ye veda edip yolumuza devam ettik. Thassos‘da zeytinyağı, bal, mermer çok ünlü. Yol üzerinde bir zeytinyağı fabrikasına uğradık, hatta Zeytinyağı Müzesi‘ni gezdik. Bal satan farklı bir fabrikaya geçiş yapıp burada biraz alışveriş sonrası yeni ufuklara yelken açtık. Thassos‘a gelmeden önce araştırmalarımda Dedalos Camping‘i de görmüştüm, tabelasını görür görmez buraya daldım, içeri girdik ortama baktık, denizini denedik, ama çok fazla buradan haz duymadık. İyi ki de Golden Beach‘i tercih etmişiz. Devam ederek Prinos‘a vardık. Burada da bir kaç tane plajda denize girerek hepsini denedik. Hiç biri Glifoneri‘yi unutturamadı bize.
Sıradaki yerimiz Notos Beach, burası da çok tatlı, huzurlu, küçük ve müthiş zevkli bir yer, burada da denizin tadını çıkardık ve favorilerimizin arasına aldık.
Zaman geçiyor ve akşam oluyordu, ada turumuz bitmek üzereydi, yol üzerinde Potamia Köyü‘ne girdik. Thassos’un en yüksek dağı olan Ipsarion Dağı‘nın eteklerine kurulmuş, Limenas’in 10 km güney doğusunda yer alan köy, merkeze ve plajlara yakınlığı nedeniyle Thassos’un en bilinen köylerinden biri durumunda.
Hemen sonrasında zaten birbirine çok yakın olan Panagia Köyü‘ne geçtik. Golden Beach‘e gitmek için zaten her gün geçtiğimiz ama gezmediğimiz Panagia, Limenas’ten 9 km uzaklıkta dağların yemyeşil yamacında ormanlar arasında kurulmuş bir köy. Geleneksel köy evleri balkonlu ve taş kiremitli, evlerin iç duvarları ise ahşap ile kaplıdır.
Akşam olmuş ve hava kararmıştı. Panagia‘dan 5 dakikalık bir mesafede bulunan kamp alanımız Golden Beach‘e geri döndük ve bir yoğun günü daha bitirmiş olduk.
Sabah erkenden uyandık, aslında Thassos doyulmayacak güzellikte bir yer fakat biz biraz daha değişiklik yapalım dedik ve bir çılgınlık yapıp çadırımızı toplamaya başladık. Buralara kadar gelmişken, Halkidiki‘yi görmeden dönmek olmazdı, 2 gün için Halkidiki‘yi ziyaret etmek için erkenden yola koyulduk.
Merhaba Armenistis Camping
Hemen Limenas‘a inerek ilk feribotu yakaladık ve Keramoti‘ye indik. Navigasyonumuzu Halkidiki Armenistis Camping‘e ayarladık. 3 saatlik bir yolculuk sonrası bu kamp alanına vardık. Çok uzun süre deniz görmeden yolumuza devam etmiştik. Yine bu kamp alanında da prosedür aynı, gişeden görevli size bir kaç broşür ve fiyat listesi veriyor. Sistemlerinden boş yerleri size söylüyorlar, beğeniyorsanız çadırınız kurup keyfini sürüyorsunuz. Burası Golden Beach’e göre daha sistematik işliyor.
Biz hızlıca çadırımızı kurarak denizin keyfini çıkarmaya çalıştık. Armenistis Camping fiyat olarak Golden Beach’ten biraz daha pahalı ama 1-2 Euro civarında. Fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz. Burada bir çok seçenek sizi bekliyor, bungalov evlerden, karavanlara, çadır alanlarından, aile evlerine kadar. Kamp alanı içerisinde bir çok hizmet var, değerli eşya alanından, buzdolaplarına, teniz kortlarından snack bara kadar bir çok aktivite de yapılıyor.
Bu gidişimizde Halkidiki‘yi çok fazla gezme şansımız olmadı. 2 günlük bir kamp sonrası rotamızı İpsala’ya doğru çevirdik. Artık dönüş vaktiydi, sabah erkenden yola koyulduk. 5 saat sonra İpsala Sınır Kapısı‘na vardıK ve evimizin yolunu tuttuk.
Bir Yunanistan gezisi daha böylelikle sona ermiş oldu. Thassos mu? Halkidiki mi? Bence Thassos, çünkü Thassos’da daha yaşanacak çok şey var.
Thassos Adası Plajları
Thassos Adası‘nda irili ufaklı bir çok plaj bulunuyor bunlar; aşağıda sıralanmaktadır. Thassos hakkında daha detaylı bilgiler için https://www.thassos-view.com sayfası ziyaret edilebilir. Bir çok bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
- Agios Antonios Beach
- Agios Ioannis Beach
- Agios Vasilios Beach
- Aliki Beach
- Arsanas Beach
- Astris Beach
- Atspas Beach
- Fari Beach
- Giola
- Glifada Beach
- Glifoneri Beach
- Glikadi Beach
- Golden Beach
- Kalami Beach
- Kato Lagada Beach
- Kinira Beach
- Klisma Beach
- La Scala Beach
- Limanaki Beach
- Limenaria Beach
- Livadi Beach
- Makryammos Beach
- Metalia Beach
- Nisteri Beach
- Notos Beach
- Pachis Beach
- Papalimani Beach
- Paradise Beach
- Pefkari Beach
- Platana Beach
- Potos Beach
- Psili Ammos Beach
- Rosogremos Beach
- Saliara Beach
- Salonikios Beach
- Schinos Beach
- Skala Kallirachi Beach
- Skala Maries Beach
- Skala Potamia Beach
- Skala Prinos Beach
- Skala Rachoni Beach
- Skala Sotiras Beach
- Skidia Beach
- Tarsanas Beach
- Thimonia Beach
- Tripiti Beach
- Vathi Beach
- Vathy Marble Beach
Thasso Adası Hakkında
Limenas, Limeneria ve Pathos olarak üç ana merkezi bulunan Thassos Adası’nın çevresi 102 km’dir. Ana merkezler haricinde irili ufaklı küçük köyler de mevcuttur. Yemyeşil bir bitki örtüsüne sahip olan Thassos’da yerleşimin M.Ö. 1500’lü yıllara dayandığı tahmin ediliyormuş.
Adanın en büyük geçim kaynakları, balıkçılık, mermercilik, bal, turist ve zeytinyağı.
Thassos’ta Yapılması Gerekenler
- Tek bir plajda takılmayın tüm plajlara gitmeye çalışın,
- Adayı mutlaka araç ile turlayın,
- Panagia’da oğlak çevirme yiyin,
- Bol bol zeytinyağı ve bal alın,
- Öğünlerinizden Kalamar, Ahtapot(ızgara) ve mezeleri eksik etmeyin,
- Farklı Uzo’lar deneyin ama Barbayanni(Mavi) ve Babacım’a öncelik tanıyın,
- Marble Beach’i herkesin söylediği gibi ziyaret etmeyin,
- Kafanızı dinleyin, rüzgarın sesine kulak verin,
Thassos’da Gezilecek Görülecek Yerler
Gezin bol bol gezin, plajları gezin, köyleri gezin, manastırları gezin, ormanı gezin ama bol bol gezin :) Şimdi burada tek tek oraları gezin buraları gezin demeyeceğim, keşfedin…
Thassos’da Ne Yenir?
Burada kazıklanma yok, her şey taze, fiyatlar belli, menüden seçiyorsunuz ve yiyorsunuz. Deniz mahsulleri tabi ki birinci sırada, kalamar, ahtapot, karides, midye haşlama, midye ızgara, kızartmalar, musakka, cacık, Grek Salad(Yunan Salatası). Uzo’suz olmaz, yanında feta peynirsiz Uzo hiç olmaz. 1 feta peynirini 3 kişi kolaylıkla paylaşabilirsiniz.
Her şeyden söyleyin yiyin tabi ama porsiyonların büyük olduğunu unutmayın :)
Biz Aliki’de Taverna Leonidas‘da yediğimiz yemeği unutamıyoruz. Hem fiyatları uygun hem çok lezzetli.
Şimdilik Yunanistan’ı bırakıyor ve bir daha buluşmak üzere gün sayıyoruz. Biz aile olarak Thassos‘u çok seviyoruz, sizin de seveceğinizi düşünüyoruz…