Klasiktir Yaş 35 yolun yarısı derler, Cahit Sıtkı’nın dediği gibi. Benim için Yaş 35 yolun başı.
35 de insan kendini bulur, 35 de işte bu benim der…
Teknoloji ile büyüyemesek de teknolojinin ekmeğini yiyerek geçti günlerimiz. Zamanın çocukları gibi olamadık, iyi ki olmadık. Yoksa nereden bilirdik 5 taşı, yakar topu, minyatür kale maçı, misketi, çelik-çomağı, bilyalıyı.
Bilginin, birikimin, karakterin en güzel yaşı 35, 80’lerin çocuğu olmak. Siyah önlükle, kolalı yakalıkla okula gitmek, dostluğu, kardeşliği bulmak. Mahalle arasında top koşturmak. Tetris‘in ilk çıktığı zaman gibi var olmak, bir anda yükselmek, trend olmak ama hiç alçalmamak. Alçalmak deyince alçak gönüllü olmak. Sevgisini hissettirmek, sevgiyle yaşamak.
Nintentoyla geçmese de çocukluğumuz, bir gün bizim de Nintendo olacağına inanarak geçti günlerimiz. Sonunda oldu mu? Olmadı. Olan sadece, mahalle aralarındaki kırtasiyelerde satılan içinde 500 oyun olan zamanın konsollarından oldu. Olsun Nintendo olmasa da mutluyduk çocukluğumuzda. Şimdi ki gibi.
Üniversiteyi bitirip 2 gün sonra çalışmaya başladığım gün daha dün gibi zihnimde. Elimde bir çanta ve sanayi sitelerinin o çamurlu, otomobil yağlı sokaklarında tek tek firmaları gezerek “Web sitesi yaptırmak ister misiniz?” deyişim aklımda. Web sitesi mi o da ne? Sene 2001, internetin olgunlaşma dönemi ama internet hakkında bilinen hemen hemen tek şey mIRC. Internet sadece sohbetten ibaretmiş gibi…
Zaman çabuk geçsin 18’i bulalım rahat rahat mekanlara gezelim diye başladık, üniversiteli olalım dedik, bir işimiz olsun dedik, askerlik bitsin dedik, daha iyi bir işimiz olsun dedik, şehir değiştirelim dedik. Dedik de dedik, istedik de istedik. Hepsi de oldu, hepsi de teknolojiyle yoğruldu.
Online pazarlama ile başlayan macera, önce teknik servis ile devam etti, sonra müşteri ilişkileri ile, ardından sistem odasıyla. Front Page’li dönemlerle başladı HTML macerası, Edit Plus ile üzerine koyuldu CSS sevdası. Bir de JavaScripti kattın mı üzerine oldu sana web sayfası. Dinamik ile başlayan yazma sanatı statikliğe, ASP ile dönüştü. MS Access’den çekilen veriler gibi şenlendik. CMS kavramı girdi bir de hayatımıza. Her an güncellenebilir sistemler geliştirildi. Devam etti macera .NET, SQL, C#, LinQ, Entity, MVC…. Daha da devam edecek gibi.
Hayatımın en güzel yaşındayım, 35’indeyim. Var olmak için buradayım, hedeflerim için buradayım, kariyerim için buradayım, üretmek için buradayım. Ben olduğum için buradayım…
Yaş 35 yeni başlangıç, bilginin, birikimin en güzel zamanı, kendini bulma yaşı, kendine hükmetme, bilgilerini aktarma…
Azmet, sabret, çalışmaya devam et, öğren-öğret, araştır, yeniden başla.
Yaş 35 yolun Başı…
Süper bir yazı olmuş Ümit hocam,
Eline yüreğine ve bilgine sağlık.
İş hayatında da nice başarılı günler geçirmeni diliyorum.
Çok teşekkür ederim Mert.